BÖLÜM 1
...
"Peki ne kadar sürecek?"
"Beyin hücrelerinin yenilenmesi en az 24 yıllık bir süreç. Bu süreç tamamlanınca kızınız yeni ailesiyle yepyeni bir hayata başlayacak."
"Hayatının geri kalanı bir yalan üzerine kurulu olamaz. Buna izin veremem."
"Onun iyiliği için yapmak zorundayız Alya."
Sessiz kaldı kadın. Çaresizce başını salladı.
"O zaman işlemleri başlatıyorum. Sizinle odada görüşürüz."
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yanımdaki makinenin gürültüsü ve yoğun hastane kokusunun etkisi altında gözlerimi açtım. Biri elimi tutuyordu ve yatağın diğer tarafındaki kişiye bir şeyler fısıldıyordu. Gördüğüm her şeyi garipsiyordum ki bunun en büyük sebebi hiçbir şey hatırlamıyor olmamdı. Elimi sıkıca tutan kadın uyandığımı fark etmiş olacak ki heyecanlı ve umut dolu gözlerle bana bakıyordu. "Sakin ol tatlım, annen yanında." dedi. Annemi bile hatırlamıyor olmam mümkün değil.
"Ne oldu bana?" dedim. "Sadece küçük bir kaza oldu tatlım sakin ol." diye cevap verdi hiç de tanıdık olmayan bir ses. Doktor da kısa süreli bir hafıza kaybı yaşadığımı söyledi. Babam olduğunu düşündüğüm kişi de evi ve eşyaları gördükçe hafızamın yerine geleceğini söyleyerek beni rahatlatmaya çalışıyordu. En sonunda doktor: "Şu an için endişelenecek bir şey yok, taburcu edebiliriz." dedi ama bunu söylerken gözlerindeki parıltıya hala anlam veremiyorum doğrusu. Annemle(!) odada yalnız kaldık ve ben kendimle alakalı başka sorular sorarken o da bana giyinmem için yardım ediyordu. Annem: "Senin adın Dalya" dedi ama sesinde bir burukluk vardı. "17 yaşındasın ve 27 Temmuz 2075 yılında İstanbul'da doğdun. Şu an 2092 senesindeyiz ve sen lise son sınıfa geçtin. Babanın işi dolayısıyla İstanbul'dan Çanakkale'ye taşındık." dedi ve şu an için bilmem gerekenleri kısaca anlattı. Daha da rahatlamış hissediyordum çünkü birkaç şey bilmek üzerimdeki baskıyı azaltıyordu. İşlemler bittikten sonra hastaneden çıktık ve eve doğru yol aldık.
Şimdi 17 yıldır kullandığımı hatırlamadığım eşyalarla dolu bir evdeyim ve çerçevesi ahşap işlemeden olan bir ayna karşısında kendime bakıyorum ama kendini hatırlayamayan bir insan onca yılı nasıl hatırlar? Bunu düşünürken masa lambasından gelen ışıkla parlayan ve boynumda asılı olan kolye çarptı gözüme. Elime aldım ve dakikalarca kolyenin taşına baktım. Kafamda canlanan bir şeyler olduğunu hissettim ama o resim hiçbir zaman netleşmedi.
DEVAM EDECEK ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder